Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in oğlunun düğünü yapıldı. Genç çifte ömür boyu mutluluklar...
Törenle ilgili ayrıntıları okumuşsunuzdur gazetelerden. Düğünün Çankaya Köşkü'nde yapılacağının duyurulmasından sonra dikkatinizi çekmiştim. Lütfen yapılacak yorumlara dikkat edin demiştim.
Dikkatle izleyenler gördü ki iktidar yanlısı yayın yapan gazeteler böylesi mütevazı bir düğünü bile Sezer'i eleştirmek için kullandılar.
Düğün günü yaklaşırken bazı ayrıntılar da belli olmaya başlamıştı. Basın mensuplarının düğüne alınmayacağı, tüm masrafların Sezer tarafından karşılanacağı, Çankaya Köşkü'nün mutfağının dahi tören için kullanılmayacağı gibi.
Kız tarafı da Sezer tarafı gibi hiçbir açıklama yapmadı, detay vermedi.
Sezerler'in dünürlerinin sayfa sayfa röportajları yayınlanmadı gazetelerde.
Şimdi biraz geriye dönüp Erdoğan'ın çocuklarının nasıl evlendirildiğine bakalım. Neticede biri Cumhurbaşkanı diğeri Başbakan. Böyle bir kıyaslama yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Erdoğan'ın düğünlerindeki şatafat, debdebe bu düğünde yoktu. Binlerce kişi gelmedi düğüne, metrelerce takı kuyrukları oluşmadı. 8 ayrı kıtadan devlet başkanları davet edilmedi.
Çünkü bu, Sezer ve dünürlerinin ailelerini ilgilendiren bir düğündü ve öyle yapıldı bitti.
Başbakanımızın düğünlerinde öyle olmadı. Canlı yayınlar, kongre merkezleri, büyük organizasyonlar için yapılan büyük masraflar, kapatılan yollar, felç olan trafik.
Say say bitmez.
Bir devlet adamının özel yaşamını böylesine bir gösteri ile tüm ülkede (ve ülke dışında) sergilemesi, harcanan paralar ve hediyeler elbette çok konuşulacak durumlardır.
Ama Başbakanımız bu durumu kendi lehine öyle bir çeviriyor ki kırk yıl düşünseniz aklınıza gelmez.
Haksız malvarlığı edindiği iddiasıyla yargılanırken servetinin kaynağı olarak oğlunun düğününde takılan takıları gösterebiliyor.
Cumhurbaşkanı ise böyle bir ihtimali öngörmeyerek mütevazı bir düğün yapıyor.
Ya Sezer ileride başına böyle bir olay gelmesini beklemiyor ya da politikacı gibi düşünemiyor.
Bence halk, Sezer'i ikinci nedenle seviyor.
Törenle ilgili ayrıntıları okumuşsunuzdur gazetelerden. Düğünün Çankaya Köşkü'nde yapılacağının duyurulmasından sonra dikkatinizi çekmiştim. Lütfen yapılacak yorumlara dikkat edin demiştim.
Dikkatle izleyenler gördü ki iktidar yanlısı yayın yapan gazeteler böylesi mütevazı bir düğünü bile Sezer'i eleştirmek için kullandılar.
Düğün günü yaklaşırken bazı ayrıntılar da belli olmaya başlamıştı. Basın mensuplarının düğüne alınmayacağı, tüm masrafların Sezer tarafından karşılanacağı, Çankaya Köşkü'nün mutfağının dahi tören için kullanılmayacağı gibi.
Kız tarafı da Sezer tarafı gibi hiçbir açıklama yapmadı, detay vermedi.
Sezerler'in dünürlerinin sayfa sayfa röportajları yayınlanmadı gazetelerde.
Şimdi biraz geriye dönüp Erdoğan'ın çocuklarının nasıl evlendirildiğine bakalım. Neticede biri Cumhurbaşkanı diğeri Başbakan. Böyle bir kıyaslama yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Erdoğan'ın düğünlerindeki şatafat, debdebe bu düğünde yoktu. Binlerce kişi gelmedi düğüne, metrelerce takı kuyrukları oluşmadı. 8 ayrı kıtadan devlet başkanları davet edilmedi.
Çünkü bu, Sezer ve dünürlerinin ailelerini ilgilendiren bir düğündü ve öyle yapıldı bitti.
Başbakanımızın düğünlerinde öyle olmadı. Canlı yayınlar, kongre merkezleri, büyük organizasyonlar için yapılan büyük masraflar, kapatılan yollar, felç olan trafik.
Say say bitmez.
Bir devlet adamının özel yaşamını böylesine bir gösteri ile tüm ülkede (ve ülke dışında) sergilemesi, harcanan paralar ve hediyeler elbette çok konuşulacak durumlardır.
Ama Başbakanımız bu durumu kendi lehine öyle bir çeviriyor ki kırk yıl düşünseniz aklınıza gelmez.
Haksız malvarlığı edindiği iddiasıyla yargılanırken servetinin kaynağı olarak oğlunun düğününde takılan takıları gösterebiliyor.
Cumhurbaşkanı ise böyle bir ihtimali öngörmeyerek mütevazı bir düğün yapıyor.
Ya Sezer ileride başına böyle bir olay gelmesini beklemiyor ya da politikacı gibi düşünemiyor.
Bence halk, Sezer'i ikinci nedenle seviyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder